Sargeant buraya hangi yollardan ulaştı?
Söz konusu herhangi bir Amerikan pilot olduğunda aklımızda tek bir kelime canlanıyor: para! Sporun son dönemde “Amerikanlaşmak” ile suçlandığı ve Liberty Media’nın da kar amacı güderek ABD’de tam üç yarış düzenlediğini düşünürsek, bu önyargı için kimseye laf edemeyiz.
Fakat işin doğrusu, Sargeant buraya tamamen kendi emeğiyle gelmiş ve bu yolda epey güçlük çekmiş birisi.
2000 yılının son gününde Florida’da dünyaya gelen Sargeant, motor sporları kariyeri uğruna 15 yaşındayken ülkesini terk etti ve kendisine tek hedef olarak F1’i belirledi. Bunun yolu da doğal olarak Avrupa serilerinde yarışmaktan geçiyordu.
Formula 4 serilerinde kendini kanıtlamasının ardından 2019 sezonunda Carlin ile Formula 3’e giriş yapan Sargeant, 2020 sezonunda serinin en iyi takımı olan Prema’ya geçti. O sezon çok iyi bir performans sergilemesinin ardından az kalsın Oscar Piastri’yi de mağlup edecekti… fakat dramatik bir son yarışın ardından şampiyonluğu kaybetti.
Prema o sezon performans nedeniyle Sargeant’ı tercih etmişti, fakat o dönem kendisinin ardında ne bir takımın desteği vardı, ne de yeterli finansman… bu da Sargeant’ın Formula 2’ye yükselememesine, daha da kötüsü, serinin en kötü takımı olan Charouz ile F3’te bir sene daha zorunda kalmasına sebep oldu.
En kötü araçla bir zafere imza atan ve şampiyonayı yedinci tamamlayan Sargeant bu performansın ardından yeniden yapılanan Williams’ın dikkatini çekti ve akademiye alınmasının ardından Carlin ile F2’ye yükselmeye hak kazandı.
F2’de çok daha iyiydi Logan, çaylak sezonunu iki zaferle şampiyona dördüncüsü olarak tamamladı, Jack Doohan, Frederik Vesti ve Dennis Hauger gibi isimlerin önünde yılın çaylağı olmayı başardı.
Normalde beklenti seride kalmasıydı, fakat artık kendi akademisinden bir isimle yarışmak isteyen ve Nicholas Latifi ile yolları ayıran Williams’ın seçimi Sargeant’ı hemen Formula 1’e yükseltmek oldu.
2021 yılının Kasım ayında kariyeri bitmiş gibi görünen Logan, 2022 yılının Kasım ayında ise F1 pilotu olmuştu. Kader.
Sargeant’ın 2023 sezonu nasıl geçti?
Her gittiği seriye hemen uyum sağlamayı başaran ve olgun bir isim görünümü veren Sargeant’tan beklentiler biraz da olsa yüksekti, hiç olmazsa takım arkadaşı Alex Albon’a diş geçirebilmesi bekleniyordu.
Sezonun ilk yarışı olan Bahreyn’de epey iyi bir pilotla karşılaştığımızı söyleyebiliriz; sıralama turlarında burun farkıyla Q1’de elenen ancak ezeli rakibi Piastri’yi geride bırakan Sargeant, yarışta ise henüz startta üç sıra kazanmış, damalı bayrağı 12. sırada görmüştü. Yarış boyunca ikili mücadelelere girmesiyle de dikkat çekmişti.
Ancak bilmediğimiz tek şey, Sargeant’ın bir daha bu performansın ötesine geçemeyeceğiydi.
Sargeant’ın sezonunun kalanına istatistik açısından kısaca bakalım: sıralama turlarında altı 20. sıra, iki 19. sıra, beş 18. sıra, üç 16. sıra. 22 yarışta toplam 16 kez Q1’de elenme. Sıralama turlarının tamamında takım arkadaşı Albon’un gerisinde kalma. Evet, gerçekten 22-0.
Saf hız anlamında tam bir felaket Sargeant için bu tablo.
Yarışlarda da durum pek farklı değil: üç yarışta sonuncu sıra, lastik yönetimi problemleri nedeniyle pit stratejilerinde takımın esnek hareket etmesini engelleme, farkı hızlıca kapattıktan sonra geçiş yapamayarak uzun vadede önündeki pilotun daha da gerisine düşme gibi sonuçlar var önümüzde.
Peki ya kazalar? Avustralya’da fren yapamayarak önündeki Nyck de Vries’e çarpması ve ceza almaması halen akıllarda. Azerbaycan sprint sıralama turlarındaki kazası, Japonya sıralama turlarında aracın arkasını kontrol edemeyerek son virajın ardından bariyere girmesi de diğer önemli hataları olarak göze çarpıyor.
İyi anları da olmadı değil; örneğin Hollanda ve Las Vegas’ta Q3 görmesi, özellikle Las Vegas’ta yarışa altıncı sıradan başlaması kafasını verdiğinde ne kadar hızlı olabileceğinin göstergesiydi.
Tek sıkıntı, Albon’un bu güçlü anları standart hale getirmesi ve sezonu 27 puanla 13. sırada tamamlamasıydı. Sargeant ise yalnızca ABD’de Lewis Hamilton ve Charles Leclerc’in diskalifiyesi sayesinde bir puan alabildi. Sadece üç yarışa çıkan Liam Lawson’ın dahi iki puan aldığını düşünürsek, iş biraz da trajikomikleşiyor.
Sargeant için işler neden yanlış gitti?
Amerikan pilotun araç üstü görüntülerine bakarsak hep bir konu dikkatimizi çekiyor: önden kayma. Bu da bize Sargeant’ın sürüş tarzı hakkında ipucu veriyor, hatta belki de işlerin niye yanlış gittiğini gösteriyor.
Önden kayma çoğunlukla viraj girişlerinde gerçekleşir, viraja girerken yavaşlayamamak veya geç frenle avantaj kazanmaya çalışmak önden kaymalara veya dışarı açılmalara yol açabilir.
Her yarışta onlarca kez gördüğümüz blokajlar da bu durumun bir sebebi, pilotlar önden kaymayı engellemek için lastikleri çürütmeye dahi razı geliyorlar tam anlamıyla.
Sargeant örneği için Bahreyn GP’sinin ilk turuna gidelim: dediğimiz gibi, kendisi ilk turda üç sıra kazanmıştı. Bu sıraların ikisini dördüncü virajda kazanıyor. Keskin olmasa bile ciddi fren isteyen, ancak sonrasında kontrollü bir şekilde hızlanmayı gerektiren bir bölüm.
Sargeant’ın araç üstü görüntüsüne baktığımızda dış çizgiyi tuttuğunu, geç fren yaptığını ve dışarı açılmayı kendi lehine kullanarak rakibini sağda sıkıştırarak geçişi tamamladığını görüyoruz. Gayet basit, ancak bir çaylak için klas bir hamle.
Sorun şu ki, önden kaymayı startlarda kontrol etmek epey kolay, yarışlarda ise lastikler bittikçe daha zor. Hele ki ağır araçlar ve git gide tükenen frenleri de düşünürsek, bir noktada aracın sınırlarını bilmek gerekiyor.
Sargeant’ın bizce en büyük sıkıntısı kendine gereksiz derecede güvenmesi ve aracın kendisi ne tepki verirse bunu kopyalayacağını düşünmesiydi. Aracın davranışlarına ve kendisinde neleri değiştirmesi gerektiğine pek odaklanmadı, bu da tekrarlanan kazalara, kazalardan kaçınmak için yavaşlamasına, yavaşladıkça özgüven kaybetmesine neden oldu.
Bu özgüven kaybını bir kez daha kendine güvenerek telafi etmeye ne zaman çalışsa aynı kısır döngüyle karşılaşması, Sargeant’ın sezonunun maalesef fiyaskoyla sonlanmasına yol açtı.
Yazımızı bitirirken
Eleştirinin dozunu kaçırmış olabiliriz, ancak Sargeant’ın hızlı bir pilot olduğunu hatırlatalım. Alt seri karnesi bu denli güçlü bir ismin yaşadığı öğrenme sıkıntılarını aşması da beklenebilir.
Kendisi beklendiği üzere bir sezon daha sözleşme kaptı ve gelecek yıl son bir şansa daha sahip. Değerlendirebilir ve Albon’a üstünlük kurabilirse kalıcı olur.
Albon’a geçildiği her senaryoda ise F1 defteri büyük ihtimalle kapanacak.
Yine de kabul edelim, “kilometre de ne demek” temalı videolar yüzünden bile Sargeant’ın bir sene daha kalması kötü olmadı.