Sabırsızlık beklediğimiz 2024 MotoGP sezonu geleneksel olarak Katar GP’si ile resmen başladı, Cumartesi günü sıralama turları ve sprint yarışı, Pazar günü ise ana yarış gerçekleştirildi.
Katar’da üç seansın da hikayesi Ducati sürücüleri tarafından yazıldı; pole pozisyonu 1.50.789 ile pist rekorunu kıran Jorge Martin’e, sprint yarışı yine tempo kaybetmeyen Martin’e gitti. Geçen yılın ikincisi, kısa sürüşlerdeki gücünü bir kez daha sergiledi.
Ana yarışta ise geçtiğimiz yılın senaryosu tekrarlandı, dördüncü sıradan çok iyi bir start alan ve ilk tur bitmeden liderliğe yükselen son şampiyon Francesco Bagnaia, bir kez dahi liderliği kaptırmadan galibiyete uzandı.
Podyumu tamamlayan isimlerse KTM ile müthiş bir başlangıç yapan Brad Binder ile tüm yarış Binder’ı kovalayıp zaman zaman geçse de üçüncülükle yetinen Martin.
Katar her zamanki gibi inanılmaz bir yarışa sahne oldu, bizlere de 2024 yapbozunun ilk parçalarını sundu.
Yarış sonucu:
Francesco Bagnaia kaldığı yerden devam ediyor
Geçen yıl Barselona’da geçirdiği büyük kazanın ardından epey tempo kaybeden, ancak rakibi Martin’in hatalarından ve bu periyotta topladığı güçlü puanlardan faydalanarak ikinci şampiyonluğuna ulaşan Bagnaia için bu sezon da işler pek değişmeyecek gibi.
Katar’da sprint yarışını rölantide geçiren ve dördüncü olan Pecco, ana yarışta ise hemen gaza bastı, ilk turda liderliği aldı ve bir daha arkasına bakmadı, tüm turları lider tamamlayarak kazanmayı başardı.
Pecco için en önemli husus yarış temposuydu, İtalyan pilot 2. turdan 17. tura kadar 1.52.6-1.53.1 bandında tur zamanlarına sahipti. Zaman zaman 1.52.7, zaman zaman 1.53.0 tarzı dereceler görmemiz, Pecco’nun bir yandan lastik koruduğunu, bir yandan da gerektiği zaman gaza basabildiğini gösteriyor.
Bagnaia’nın Jorge Lorenzo’dan bu yana hem bir önceki sezonun kapanış yarışını, hem de mevcut sezonun açılış yarışını kazanabilen ilk şampiyon olduğunu da belirtelim, Lorenzo bu istatistiğe 2015 Valencia-2016 Katar yarışlarında ulaşmıştı.
Bagnaia’dan önce hem bir önceki sezonun kapanış yarışını, hem de mevcut sezonun açılış yarışını kazanabilen son isimse 2018 Valencia-2019 Katar yarışlarıyla Andrea Dovizioso.
KTM bu yıl bambaşka
Gridin istikrar abidesi olarak bilinen, bu sayede de son üç yıldır şampiyonayı ilk altıda tamamlayan Brad Binder’ın ikinciliği hiçbirimiz için pek de büyük bir sürpriz olmadı, kendisi zaten her fırsatta podyuma tutunan bir isim.
Fakat yine de KTM cephesinde -ismi Pedro Acosta olmayan- büyük bir sürpriz vardı: düzlük hızı!
Geçen yıl birçok yarışta zafer kovalayan ancak neredeyse her defasında Ducati’nin düzlük hızına direnemeyerek geride kalan KTM, bu kez yarış boyunca Ducati ile sürekli mücadele halindeydi.
Öyle ki, Binder yarış boyunca Martin ile mücadele etti, geçildiği her seferde yerini aldı… ancak geç frenaj veya viraj performansıyla değil, düzlük hızıyla! Ducati’nin güçlü olduğu ana düzlüğün ortalarına doğru KTM’e geçilmesi herkesi şoke etti, bunun kalıcı olup olmadığını göreceğiz.
Binder’ın Martin’e yaptığı atağın slow motion görüntüsü.
Hastasıyız şu sporun.pic.twitter.com/QXEMqZa6i4
— Grand Slam Racing (@GrandSlamRacing) March 10, 2024
Martin belli konularda gelişim kaydediyor
Jorge Martin denince aklımıza Formula 1 pilotlarından Juan Pablo Montoya geliyor, tıpkı Montoya gibi Martin de “tek turda uçarım, yarışın birkaç turu benden hızlısı yoktur, ancak galibiyet zor” tadında bir isim olarak öne çıktı ilk üç senesinde.
Katar’da ise daha farklı bir Martin vardı karşımızda esasen. İlk turlarda zorlamayan, lastiklerini koruyan, sadece lüzum gördüğünde geçiş denemesinde bulunan ve özellikle yarışın son üç turunda uçan bir Martin’den söz ediyoruz.
Bitime iki tur kala en hızlı derecelerini elde etse de Binder’ı geçemeyen Martin, yarışın ardından son turlarında 1.52.7 gibi derecelere ulaştığını belirtti. Pecco’nun son olarak dokuzuncu turda 1.52.6 yaptığını düşünürsek… Martin için bir şeyler gerçekten değişiyor gibi sanki.
Marc Marquez sonunda düşmüyor
“Marc Marquez yerde” ve “Marc Marquez kaza yaptı” cümleleri son üç yıldır MotoGP için bir klasik haline gelmiş vaziyetteydi, nitekim Honda güç aktarımı problemleri nedeniyle sürülemez durumdaydı, Marc ise motosikletin suyunu çıkartmayı seven bir adam olarak bu durumu kabul etmiyordu.
Ancak bir noktada acı gerçeği kabullenen Marc, 11 senedir bünyesinde bulunduğu Honda’yı, hayallerinin takımını, efsane olduğu takımını, bir nevi ailesini geride bırakıp gitti.
Evet, gerçekten ailesini bırakıp gitti diyebiliriz. Takım patronu Alberto Puig ve yarış mühendisi Santi Hernandez gibi isimler Marc için neredeyse kardeşi Alex Marquez kadar önemli isimler konumundaydı.
Honda’dan ayrıldıktan sonra soluğu Gresini Ducati’de, bir yıl eski Desmosedici GP23’ün direksiyonunda bulan Marc için işler iyi başladı, kendisi Katar’da sıralama turlarını altıncı, sprint yarışını beşinci, ana yarışı dördüncü tamamladı.
Fakat iyi haber şu, Marc motosikletin üstünde çok ama çok rahat. İstediği zaman zorlayabiliyor, geç fren yapabiliyor, dış çizgileri tutabiliyor ve istikrarlı bir tempoyla ilerleyebiliyor.
Daha da önemlisi, Marc Marquez en sonunda düşmüyor. Hafta sonu boyunca tek bir kazası olmadı Marc’ın, hatta motosikleti kurtarması bile gerekmedi.
Bu durum, MotoGP için kesinlikle iyi bir haber.
marc marquez ducati debut IM SEATED pic.twitter.com/yjZT9hToca
— rin 🐞 (@goatforty4) March 9, 2024
Ducati şampiyonası kaldığı yerden devam ediyor
Ducati bir kez daha en üstün motosiklet. MotoGP gridinde an itibariyle sekiz Ducati var. Diğer takımlar için tam anlamıyla bir felaket senaryosu.
Birçok kişi serinin “Ducati Cup” haline geldiğinden şikayet ededursun, İtalyan üretici yoluna tam gaz devam ediyor. Katar GP’sinde ilk yedi sırada tam altı Ducati yer aldı, bu grubun arasına girebilen tek kişi KTM ile Brad Binder!
Ancak iki Ducati sürücüsü için de sezon felaket başladı, VR46’da kalmayı, dolayısıyla GP23 ile yarışmayı seçen Marco Bezzecchi ve test dönemini tamamen kaçıran Pramac sürücüsü Franco Morbidelli.
Ducati’ye alışma süresi tanınması gereken Morbidelli’nin her şeye rağmen 22 başlayıp 18. olması gibi bir olumlu noktası bulunuyor, ancak geçen yılın şampiyonluk adaylarından Bezzecchi’nin takım arkadaşı Fabio Di Giannantonio’nun 10 saniye gerisinde 14. olması büyük soru işareti.
Pedro Acosta mücadeleye hazır
Yarışın ilk on turunda hepimizin gözü Marquez’in üstündeydi, ancak bir isim vardı ki, “artık başkalarına değil, sadece bana bakacaksınız” mesajını net bir şekilde vermeyi başardı.
Bu isim elbette süper çaylak Pedro Acosta.
Henüz 20 yaşına dahi girmemiş olan Acosta, üç yılda Moto3 ve Moto2 şampiyonluklarına ulaşmasının ardından Tech3 KTM ile MotoGP’ye giriş yaptı ve ilk hafta sonunu mükemmel geçirdi: Q2’ye kaldı, sıralama turlarını sekizinci bitirdi, üstelik sprint yarışında yerini koruyup puan aldı.
Fakat ana yarışta öyle işler yaptı ki süper çaylağımız, herkes “tamam, gerçekten yeni Marc geliyor” demeye başladı. Sekizinci başladığı yarışta ilk on tur tam anlamıyla uçan, en hızlı turları atan ve güncel KTM’nin hızından faydalanan Acosta, bir noktada Marc’ı da avlayıp üçüncülük mücadelesine kadar girişti.
İnsanlar “podyum gelir mi” sorusunu sormaya başlarken ise çaylak duvarıyla karşılaştı Acosta ve lastiklerini tamamen tüketti. Tur zamanları 1.54.5 seviyesine gerileyen genç pilot için direnme şansı yoktu ve son on turda sürekli gerileyerek yarışı 9. tamamladı.
Acosta’nın lakabı köpekbalığı, kendisi henüz ilk yarışında ava çıkarak bu lakabı ne kadar hak ettiğini gösterdi. Seriye alışacak ve ilk sezonunda podyum görecektir, belki galibiyet bile gelebilir?
Pedro Acosta’nın yarış temposuna dair bir çalışma yapmak istedim. Yarışı ilk 4 sırada tamamlayan Bagnaia, Binder, Martin ve Marquez’in tur zamanlarıyla karşılaştırdım.
2-7.tur: Ya en hızlı turluyor ya 2. en hızlı
8-13.tur: Lider grupla aynı tempoda
14-21.tur: Lastikleri yok oldu pic.twitter.com/g3SL7WLH2e— arda kadioglu (@ardakadiogluu) March 11, 2024
Aprilia yarışta aradığını bulamadı
İtalyan üretici için klasik bir sezon başlangıcı geride kaldı: testlerde çok iyi, antrenmanlarda çok iyi, sıralamalarda çok iyi bir Aprilia, “acaba Ducati’yi yenecekler mi” soruları ve ardından kötü bir yarış performansı.
Durumu özetlemek için yarış sonucunu yazsak yeter: Aleix Espargaro ikinci başladı ve sekizinci oldu, Maverick Vinales ise onunculukla yetindi. Sezon öncesi birçok isim bu ikilinin Katar’da kafaya oynamasını bekliyordu.
Peki tam olarak ne yanlış gitti? Aleix’e göre arka lastikler yarış boyunca buz üstünde gidiyormuşçasına kayıyordu ve çekiş gücü sıfırdı, bu nedenle zorlaması mümkün durmuyordu.
Vinales tarafında ise tam tersi bir görüş hakimdi, o da lastikleri ısıtabildiğini ve arka tarafın harika hissettirdiğini, ancak ön lastiklerin fazla aşındığını belirtmekte.
Aprilia için durum bir ayar probleminden ibaret olabilir, veya lastiklerle ilgili yapısal bir sorunla da karşı karşıya olabiliriz. Bunu zaman gösterecek.
Japon üreticiler ilk ona giremedi
Yazının sonuna gelirken en önemli iki takımdan neredeyse hiç bahsetmedik: Yamaha ve Honda.
Geçen yılı markalar şampiyonasının dibinde tamamlayan bu iki takım, attıkları adımlara rağmen halen Avrupalı üreticilere yetişebilmiş değiller, hele ki Yamaha bir şampiyon ve bir yarış galibiyle, Repsol Honda ise bir şampiyon ve potansiyelli bir Luca Marini ile yarışıyorken!
Aero çağının başlangıcını kaçıran ve durumu düzeltmeye çalışırken düzlük hızını, sürüş kolaylığını, kısacası viraj performansı hariç her şeyi kaybeden bu iki takım hakkında çok konuşacağız, şimdilik sadece isimler ve sonuçlar konuşsun:
-Fabio Quartararo, 11. sıra
-Johann Zarco, 12. sıra
-Joan Mir, 13. sıra
-Alex Rins, 16. sıra
-Luca Marini, 20. sıra