Son birkaç yıldır her açıdan ciddi büyüme kaydeden Formula 1, bu başarısını biraz da Netflix dizisi Drive to Survive’ın ardından yavaş yavaş girebildiği bir pazara borçlu: Amerika Birleşik Devletleri.
2000’lerde F1’e ilgisini kaybeden ABD, son birkaç yıldır izleyici sayısında rekorlar kırmakta; dolayısıyla F1’de bu fırsatı değerlendirerek ABD pazarına odaklanıyor.
Öyle ki, an itibariyle takvimde üç ABD yarışı yer alıyor: ABD, Miami ve Las Vegas. ABD GP çok sevilen COTA pistinde gerçekleştirilirken, Miami GP yarı cadde pistinde, Las Vegas GP ise bizzat dünyaca ünlü Las Vegas Strip’i içinde barındıran bir cadde pistinde düzenleniyor.
Ülkenin batısında, içinde ve doğusunda bir yarışa sahip olan F1’in şimdiki niyetiyse kuzeyde bir yarış düzenlemek, hatta geçtiğimiz aylarda New York GP iddiası da ortaya atılmıştı.
Ancak son haberlere göre bir adres değişikliğiyle karşı karşıyayız.
ABD’nin ünlü spor sitesi SB Nation’ın haberine göre, F1 yönetimi geçtiğimiz hafta bir pistin isim haklarını Formula One Licensing BV tarafından ABD Patent ve Ticari Marka Bürosu’na tescil ettirerek ilk adımı attı: Chicago!
Tescil edilen isimler şu şekilde:
- Grand Prix of Chicago
- Formula 1 Grand Prix of Chicago
- Chicago Grand Prix
- Formula 1 Chicago Grand Prix
Chicago’daki yarışın -son yıllarda takvime giren birçok yarışta olduğu gibi- cadde yarışı olması bekleniyor.
İşin avantajlı kısmı, Chicago’nun bu konuda tecrübeli olması ve henüz geçen yıl NASCAR tarihinin ilk cadde yarışına ev sahipliği yapması. Epey heyecanlı geçen yarışı ilk kez NASCAR’da boy gösteren Supercars efsanesi Shane van Gisbergen kazanmış, bu da doğal olarak tüm dünyanın dikkatini Chicago’ya çekmişti.
Şehirde F1’e uygun bir pistin olmaması, cadde pisti olasılığını arttırıyor.